3 Nisan 2012 Salı

Gereğini Yapın Sayın Özdemir !

3 Temmuz günü başlayan malum süreç boyunca ilk günden bu yana Fenerbahçe taraftarının büyük çoğunluğu gibi biz 'FBloggers" olarak da her şartta kulübümüzün yanında durduk. Kulübümüze yönelik yürütülen linç kampanyasına karşı durduk. Haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı   takımımızın sahada akıttığı alın terine sahip çıkmak için Topuk Yaylası'na, Bağdat Caddesi'ne, Taksim'e koştuk. Moda'yı fenerlerle ışıldattık; Uzunçayır'da, Çağlayan'da biber gazı yedik. Kulübümüze maddi destek sağlamak uğruna Fenerbahçe Kart'a, Feneriumlara koştuk. 


Oldukça sıkıntılı geçen bu dönemde Fenerbahçe taraftarı gibi eğilip bükülmeyen dimdik duran gerek sanık konumunda tutuklu yöneticilerimiz ve soruşturma dışındaki yöneticilerimiz bizlere umut aşıladı. Lakin bu duruşa uyum sağlayamayan Başkanvekilimiz Nihat Özdemir'in de kamuoyuna yansıyan son açıklamalarının ardından sessiz kalamayacağız. 

  • Sayın Başkanvekilimiz, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi istediği siyasi oluşuma yakın olmakta özgür elbet. Ancak bir şahsa siyasi görüşü maddi veya manevi anlamda bir katkı sağlamaktaysa dahi, bu görüş kişinin yönetmekte olduğu tüzel kişiliğin karar ve yönelimlerinde etkili olmamalıdır. Bu durumun Sayın Başkanvekilimizin kulübümüz adına aldığı karar ile yönelimlere de etki etmesi gerektiğini kendisine hatırlatmak isteriz.


  • Sayın Başkanvekilimizin medyayla doğru ilişkiler kurması kadar doğal bir şey söz konusu olamaz elbet. Ancak kulübümüzün süreçte uğradığı linç ve karalama kampanyası boyunca en başta gelen kuruluşlardan olan, başkanımızın en mahrem anı olan gözaltı fotoğrafını hukuksuzca gazetesine basan Habertürk Gazetesi taraftarımızca boykot edilirken Nihat Bey'in Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'ya teşekkür etmesini kabullenemiyoruz.


  • Sayın Başkanvekilimizin maddi projeler üretme çabası, isteğimiz dahilinde olmasa da endüstriyel futbolun bir gerekliliğidir. Ancak, Fenerbahçe takımının yargısız infazla şampiyonlar ligi hakkı gasp edimişken, Süper Ligde oynamaya devam edişinin ilk etaptaki yegane gerekçesi futbol ekonomisi ve yayıncı kuruluşken ve taraftarımız bu şark kurnazlığı karşısında yayıncı kuruluşu boykot edip aboneliklerini iptal ediyorken sayın başkanvekilimizin kulübü adına ürettiği ekonomik çözümün "decoder alın" çizgisinde olmasını kabullenemiyoruz.

  • Sayın Başkanvekilimiz, Trabzon'da emniyet mensuplarının takımımıza yönelik tavrından hoşnut olup teşekkür edebilir kendince. Ancak teşekküre layık bulunan emniyet mensuplarınca stadyum girişinde aranan taraftarların tribünden attığı maddeler hatta bıçak ile kalecimiz Volkan Demirel'in hayatına kast edilmiş olduğunu hatırlatırız. Ayrıca, Uzunçayır'da taraftarımızın kadın, erkek, çocuk tanınmaksızın uyarılmaksızın maruz kaldığı muamele; Çağlayan'da 30 Mart ve 25 Şubatta karşılaştığımız orantısız güç, Sabiha Gökçen Havaalanı'nda "Avrupa Şampiyonu" takımımızı karşılayan taraftarımıza yönelik manasız müdahale sonrasında da tıpkı bugünkü "Teşekkürlerimizle" yazısı gibi "Kınıyoruz" başlıklı bir yazıda da  sayın başkanvekilimizin imzasını görmeyi beklerdik. 

Fenerbahçe, 3 Temmuzdan bu yana taraftarıyla, sporcusuyla, camiasıyla, yöneticisiyle adeta bir kurtuluş savaşı veriyor. Bu kurtuluş savaşının daha ilk günlerinde gemisini terk edip daha sonra "kıramadığı büyüklerinin telkini" ile geri dönenlerin bu mücadeleyi anlayamadığını üzülerek örnekleriyle görüyoruz. Biz Fenerbahçeli Blog Yazarları olarak düzene biat etmek yerine başkaldırmayı seçen camiamızın aksine hareket edenlerin ya camiamızın direnişinin farkına varıp uyum sağlamalarını ya da sürecin zor günlerinde yapıp daha sonra vazgeçtikleri gibi camiayı terk etmelerini bekliyoruz.


Saygılarımızla, 
FBloggers

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder